Bilimar

Hakkımızda

Bilimsel Araştırmalar ve Stratejik Analizler Merkezi (Bilimar), Türkiye’nin karşılaştığı; siyasi, sosyal, ekonomik Devamı...

HİZMETLERİMİZ

Günlük siyasi ve sosyal gelişmelerin yanı sıra orta ve uzun vadeli yaklaşım gerektiren konularla ilgili kapsamlı Devamı...

VİZYON

Türk bilim hayatına özellikle sosyal bilimler alanında katkıda bulunmak, Türkiye'nin bilimsel çalışmalarda Devamı...

HEDEFLER

1 Haziran 2012 yılında kurulan merkezin ağırlıklı olarak hedefi; uygulanan ya da uygulanması gereken Devamı...

İRAN’IN SİYASİ YAPISI

 

Oğuz Taner HACIFAZLIOĞLU

ÖZET

Bu makalede, İran’ın siyasi yapısında niçin ve ne şekilde bir dönüşüm yaşandığı anlatılmaktadır. Bununla birlikte, İran’ın 1979 yılına kadar iki meclisli ve laik, demokratik bir anayasal sistemle idare edilmekte olduğu ifade edilmektedir. Bununla beraber, İran İslam Devrimi 1979 yılında Humeyni ve taraftarları tarafından gerçekleştirildiği bilinmektedir. Bu sebepledir ki, İran’da Senato yok edilerek bu ülkenin siyasi yapısında teokratik bir anlayış benimsenmeye başlandığı görülmektedir. Bununla beraber, dini kuralların referans alınarak oluşturulan anayasada bazı devlet organları oluşturulduğu açıklanmaktadır.

Anahtar Kelimeler: İran İslam Devrimi, demokrasi, teokrasi, kuvvetler ayrılığı, kuvvetler birliği.

GİRİŞ

İran 1979 yılından önce, batı tarzı siyasal sistemi benimsemekteydi. Batılı devletlerle iyi ilişkiler kuran bu ülke aynı zamanda iki meclisli laik, demokratik bir anayasal sistemle yönetildiği ifade edilmektedir. Bununla birlikte, İran’da ekonomik durumun kötüye girmesi bazı sorunlara yol açtığı görülmektedir.. 1978 yılından itibaren, Şah Rıza Pehlevi’nin yönetimine karşı protesto gösterileri düzenlenmeye başlandı. Şah Rıza Pehlevi  yönetimi Humeyni ve Şahın muhalifleri tarafından 1979 İran İslam Devriminin meydana gelmesi sonucu devrildi. Bunun bir sonucu olarak Senato lav edildi ve yerine dini kuralları referans alan bir devlet sisteminin  kurulduğu gösterilmektedir. Devletin organları en üst yetkili olan dini lider olan Ali Hamaney’e bağlı olduğu bilinmektedir.  Bu sebepledir ki, yasama, yürütme ve yargı gücü dini liderin elinde toplanarak, kuvvetler birliği sisteminin bu ülkede uygulandığı açıklanmaktadır.

 

Devamını oku...

Dövizdeki artış

13.01.2017

Giray ERGİN

Türkiye'yi politik risk çerçevesinde değerlendirirken genelde terör olaylarına, OHAL'e, darbe girişimine atıfta bulunuluyor. Bu atıflar yanlış olmamakla birlikte, politik riskin esas tanımı siyasi karar alıcıların ve siyasi kurumların eylemlerinin yatırımcı üzerinde yarattığı etkidir. Bu yüzden, gündemimizdeki anayasa değişikliği gibi, politik kurumların tekrar dizayn edilmesini amaçlayan sistem değişikliğine yönelik adımlar politik riski artıracak faktörlerdir.

 

Devamını oku...

İmzacı Akademisyenlerin Profilleri

Bir süre önce 1128 akademisyenin yayınladığı bildiri dikkatleri üzerine çekmişti.  Daha sonra imzalayanlarla birlikte sayısı 2000’i geçen bu akademisyenlerin, Türkiye’deki  50.000’in üzerinde akademisyen içinde bir azınlık olmalarına rağmen, durumu oldukça kaygı verici buluyoruz. Taraflılığı ne yazık ki görmezden gelinemeyecek kadar ortada olan, barışçı  da olmadığını yaptığımız bir diğer çalışmada dile getirdiğimiz bu bildirinin altına imza atanlar acaba kimler? Bugün Türkiye’nin gündemi çok değişmiş olsa da, önümüzdeki günlerde daha da aktif olacağını düşündüğümüz Türkiye’deki muhalefet bloğunu tanımak  açısından bu sorunun önemli olduğunu düşündük, ve akademisyenlerin kendi sitelerinde yayınladıkları bilgilerden yola çıkarak küçük çaplı bir araştırma yaptık.

 

Devamını oku...

YENİ BİR CUMHURBAŞKANLIĞI MODELİ

HALK TARAFINDAN SEÇİLEN BİR CUMHURBAŞKANININ

PARLAMENTER SİSTEMDE YETKİLERİ NASIL OLMALIDIR?

GİRAY ERGİN

16.02.2016

Başkanlık sistemi tartışmalarının şimdiki Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından başbakan olduğu dönemde ciddi bir şekilde başlatıldığı 2010 yılında “Başkanlık Sistemi” başlıklı bir yazı kaleme alarak biz de tartışmalara katılmıştık.[1] AKP’nin meclis anayasa uzlaşma komisyonuna getirdiği öneriyi ele aldığımız “AKP’nin Başkanlık Sistemi Önerisi” başlıklı yazımızda ise önerinin aksaklıklarına değinmiş,[2] ancak bu öneriye temel teşkil eden unsurlardan biri olan, parlamenter sistemde hükümet kurulamaması veya koalisyon ihtimalinin bulunduğu iddiasından hareketle de parlamenter sistemde hükümetin kuruluşunu kolaylaştıran bir önerimizi içeren “Yeni Bir Hükümet Kurma Modeli” yazımızı hazırlamıştık.[3] Bu serinin 4. yazısında ise yine AKP’nin başkanlık sistemi önerisine dayanak teşkil eden diğer bir unsurun, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle, zaten mevcut sistemde var olan iki başlı bir yönetim yapısının daha da artacağı iddiasından hareketle halk tarafından seçilen cumhurbaşkanının yetkilerinin parlamenter sistemden ayrılmadan nasıl şekillenmesi gerektiğini ele alacağız.

 

Devamını oku...

1128 AKADEMİSYENİN BİLDİRİSİ

1128 akademisyen tarafından imzalanan bildiri,  meseleye taraflı yaklaşması ve gerçekleri olduğu gibi yansıtmaması açısından, medya ve kamuoyunda yoğun şekilde eleştirildi. Bildiriyi onaylamayan bir diğer grup ise, düşünce özgürlüğü açısından hükümetin aldığı tutumu eleştirdi.

 

Devamını oku...

UZMANLARIMIZ

İLETİŞİM

Adres: Osmanağa Mah. Çuhadarağa Sok. Şahin İş Merkezi No:1 Kat:5 D:2 Kadıköy-İstanbul
Telefon: 0216 550 9115
Mail: info@bilimar.com