Oğuz Taner HACIFAZLIOĞLU
ÖZET
Bu makalede, İran’ın siyasi yapısında niçin ve ne şekilde bir dönüşüm yaşandığı anlatılmaktadır. Bununla birlikte, İran’ın 1979 yılına kadar iki meclisli ve laik, demokratik bir anayasal sistemle idare edilmekte olduğu ifade edilmektedir. Bununla beraber, İran İslam Devrimi 1979 yılında Humeyni ve taraftarları tarafından gerçekleştirildiği bilinmektedir. Bu sebepledir ki, İran’da Senato yok edilerek bu ülkenin siyasi yapısında teokratik bir anlayış benimsenmeye başlandığı görülmektedir. Bununla beraber, dini kuralların referans alınarak oluşturulan anayasada bazı devlet organları oluşturulduğu açıklanmaktadır.
Anahtar Kelimeler: İran İslam Devrimi, demokrasi, teokrasi, kuvvetler ayrılığı, kuvvetler birliği.
GİRİŞ
İran 1979 yılından önce, batı tarzı siyasal sistemi benimsemekteydi. Batılı devletlerle iyi ilişkiler kuran bu ülke aynı zamanda iki meclisli laik, demokratik bir anayasal sistemle yönetildiği ifade edilmektedir. Bununla birlikte, İran’da ekonomik durumun kötüye girmesi bazı sorunlara yol açtığı görülmektedir.. 1978 yılından itibaren, Şah Rıza Pehlevi’nin yönetimine karşı protesto gösterileri düzenlenmeye başlandı. Şah Rıza Pehlevi yönetimi Humeyni ve Şahın muhalifleri tarafından 1979 İran İslam Devriminin meydana gelmesi sonucu devrildi. Bunun bir sonucu olarak Senato lav edildi ve yerine dini kuralları referans alan bir devlet sisteminin kurulduğu gösterilmektedir. Devletin organları en üst yetkili olan dini lider olan Ali Hamaney’e bağlı olduğu bilinmektedir. Bu sebepledir ki, yasama, yürütme ve yargı gücü dini liderin elinde toplanarak, kuvvetler birliği sisteminin bu ülkede uygulandığı açıklanmaktadır.