Bilimar

Hakkımızda

Bilimsel Araştırmalar ve Stratejik Analizler Merkezi (Bilimar), Türkiye’nin karşılaştığı; siyasi, sosyal, ekonomik Devamı...

HİZMETLERİMİZ

Günlük siyasi ve sosyal gelişmelerin yanı sıra orta ve uzun vadeli yaklaşım gerektiren konularla ilgili kapsamlı Devamı...

VİZYON

Türk bilim hayatına özellikle sosyal bilimler alanında katkıda bulunmak, Türkiye'nin bilimsel çalışmalarda Devamı...

HEDEFLER

1 Haziran 2012 yılında kurulan merkezin ağırlıklı olarak hedefi; uygulanan ya da uygulanması gereken Devamı...

CHP’DE TEMSİL SORUNU

BİLİMAR

26.01.2016

Siyasi partiler kanununa göre, parti yönetiminin seçildiği büyük kurultayda, her il, çıkardığı milletvekili sayısının iki katı oranında delege ile temsil ediliyor. Partinin o seçim bölgesinde ne kadar güçlü veya zayıf olduğu dikkate alınmıyor.

 

 

 

Yani bir siyasi parti, hiç tabanı olmasa da nüfusu büyük olan bir ilden, nüfusu küçük olan, ama çok daha fazla oy aldığı ile göre daha fazla delege ile temsil ediliyor. Bu ise, parti tabanının iradesinin, parti yönetimine yansıması açısından oldukça sakıncalı bir durumdur.

Nitekim CHP’nin gittikçe bölgesel bir partiye dönüşmüş olması, temsil açısından adaletsizliği arttırıyor. Örneğin, CHP’nin 1 Kasım seçimlerine 150.000 oy aldığı Edirne, 6 delege ile temsil ediliyor. Oysa sadece 2.454 oy aldığı Bingöl de 6 delege ile temsil ediliyor. Bu durumda Bingöl delegesi 409 oyu temsil ederken, Edirne delegesi 25.078 oyu temsil ediyor. Ancak her ikisinin de parti kongresindeki oyu bir.

Temsil adaletsizliği CHP tabanının muhtemelen HDP’ye kaydığı, yani CHP’nin varlık gösteremediği Güneydoğu Bölgesi’nde özellikle hissediliyor. Ancak Orta ve Doğu Anadolu için de aynı sorun geçerli.

Delege sayısı, seçimde alınan oya göre belirlenseydi ne olurdu? Bizim yaptığımız hesaplara göre, bu durumda yaklaşık 300 delegenin Orta ve Doğu Anadolu yerine Batı Anadolu’dan parti kongresine katılması gerekirdi. Örneğin Şanlıurfa 24 yerine 2 delege ile temsil edilecekken, İzmir’in delege sayısı 52’den 116’ya çıkacaktı.

Konu ile ilgili yaptığımız çalışmanın detaylarını aşağıdaki grafiğimizden görebilirsiniz.

Grafiklerden de görüldüğü üzere, CHP’nin delege yapısı seçim başarısına göre belirlenebilseydi, başarılı olan bölgeler CHP yönetiminin oluşumunda söz sahibi olacaktı ve böylelikle partilerin seçim çevreleri bazında yaptıkları kampanyalarda partinin yerel teşkilatları daha fazla çalışmaya zorlanmış olacaklardı. Bu durum teşkilatların daha fazla çalışmalarının yanı sıra parti yönetimlerinin de çalışan ve milletvekili kazandıran seçim çevrelerindeki teşkilat taleplerine daha fazla kulak kabartmalarını sağlayacaktır. Nitekim İngiltere’de parti liderleri meclis grubu tarafından seçilmekte olup, parlamentoya milletvekili sokamayan seçim çevrelerinin parti yönetimi seçimlerinde, dolayısıyla parti yönetimi nezdinde bir etkisi olamamaktadır.

Sonuç olarak, siyasi partiler kanununun milletvekili çıkaran seçim çevrelerinin delegelerinin parti yönetiminin belirlenmesinde daha söz sahibi olabileceği bir yapıyı, örneğin İngiltere benzeri bir modeli mümkün kılacak şekilde düzenlenmesi hem parti içi işleyişe daha bir dinamizm kazandıracak hem de partilerin temsil kabiliyetine katkı sağlayacaktır.

Yorum göndermek için lütfen giriş yapın.