11 Mart 2014 Salı günü Bilimar tarafından düzenlenen ve Dr. Ataalp Pınarer tarafından Troya Otel’de verilen seminerde; Ukrayna’da yaşanan son gelişmeler ve bunun Kırım Özerk Cumhuriyeti’ne yansımaları ile Kırım Tatarlarının tarih boyunca yaşadıkları değerlendirildi.

Dr. Pınarer, Ukrayna meselesinin temelinde tarihi doğu batı mücadelesinin olduğunu, Ukrayna’nın enerji yolları ve Kırım’ın pozisyonu açısından büyük önem taşıdığını anlatarak başladığı konuşmasında; Batıyla iyi ilişkiler hedefleyen unsurların mevcut iktidarı devirerek yönetime gelmesinin Rusya’nın tepkisine neden olduğuna, Rusların, AB – NATO genişlemesinin kendi menfaatlerine aykırı olduğu noktasından hareketle bölgede yaşayan Rus unsurları koruma bahanesiyle bölgeye müdahale ettiğine ve bu müdahalenin ilk noktasının da Kırım olduğuna işaret etti.

Rusların tarih boyunca, stepler arasında sıkışan bir ülke olarak kalma korkusunun genişlemeci politikalar izlemesine neden olduğunu, sıcak denizlere açılma hedefinden vaz geçmediğini, Ukrayna ve özellikle Kırım’ın Karadeniz’e çıkış noktası olması sebebiyle buralarda olabilecek herhangi bir geri çekilmenin stratejik hedeflerine zarar vereceğini hesaba kattıklarını anlatan Ataalp Pınarer, Sivastopol’daki üssün güvenliğinin Rus politikalarında önemli bir eksen oluşturduğuna dikkat çekti.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasını Rusya’nın halen hazmedemediğini ifade eden Dr. Pınarer, siyasi nüfuzunu Avrupa’nın içlerine kadar korumak içgüdüsüyle hareket ettiğine, Ukrayna’daki yönetim değişikliğinin bu nüfuz stratejisine de bir darbe vuracağı endişesine yol açtığına değindi.

Seminerde Kırım’daki Tatar topluluğunun durumuna da yer veren ve İsmail Gaspıralı hareketinden de kısaca bahseden Ataalp Pınarer, Tatarların hem Çarlık Rusyası hem de Sovyetler Birliği dönemlerinde büyük sıkıntılar ve sürgünler yaşadıklarını o nedenle Kırım’da Rusya’ya bağlanma yönündeki her adımı endişeyle takip ettiklerini ve buna sonuna kadar muhalefet edeceklerini açıkladı.

Kırım’ın hem enerji hem de su kaynakları bakımından Ukrayna’ya bağımlı olduğunu kaydeden Dr. Pınarer, Ukrayna’nın Rusların çoğunlukta olduğu diğer bölgelerinde de Rusya’nın hakimiyet kurmaya çalışacağını sözlerine ekledikten sonra hem iç hukuka hem de uluslararası hukukun ilke ve prensiplerine aykırı olan bu fiili durumun başta ABD ve AB olmak üzere batılı güçler ile Rusya arasında ciddi bir soğuk savaşa neden olmasının kaçınılmaz olduğuna işaret etti.

Seminerin son bölümünde soruları yanıtlayan Ataalp Pınarer, Türkiye’nin Kırımlı Türklere sahip çıkması gerektiğini, bu krizde batının yanında yer almasının doğru olduğunu ama Rusya ile ilişkilerin ve enerji yönünden bağımlığının da Türkiye’nin hareket alanını daralttığını ifade ederek sözlerini tamamladı.

BİLİMAR olarak başta sayın konuğumuz Dr. Ataalp Pınarer’e, seminerin gerçekleşmesinde emeği geçen herkese ve tüm katılımcılarımıza teşekkürlerimizi sunarız.

Ataalp Pınarer kimdir?

Ataalp PINARER,  1982 yılında Deniz Lisesi ve 1986yılındaTeğmen rütbesi ile Deniz Harp Okulu’ndan mezun olmuştur.

1996 yılında girdiği Deniz Harp Akademisi’nden 1998 yılında Kurmay Yüzbaşı olarak mezun olmuştur.

1998–2000 yılları arasında Avrupa Güvenlik Araştırmaları Merkezi’nde Uluslararası Güvenlik ve Siyaset konularında kurs almış, NATO Karargahı NAPOLİ/İTALYA’da görev yapmış; uluslararası bir karargâhta, askeri planlama yanında uluslar arası güvenlik konuları üzerinde de çalışma imkânı bulmuş, ayrıca NATO Okulu’nda birçok kursa katılarak bilgi birikimini artırmıştır.

2003 yılında Türkiye’ye dönüşü müteakip 2005 yılına kadar Genelkurmay Başkanlığı Strateji Daire Bşk.lığı, Uluslararası Şube’de görev yapmış, bu esnada askeri strateji ve dış politika konularında önemli tecrübeler edinmiştir.

2004 yılında Silahlı Kuvvetler Akademisi’nde, ağırlıklı olarak uluslararası ilişkiler, askeri strateji olmak üzere üst düzey askeri konularda akademik eğitim almış; Bilgi Harbi üzerine yazdığı tezle mezun olmuştur.

Emekliliği takiben İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünde doktora eğitimine başlamış ve milliyetçilik kuramları kapsamında Kırım Tatarlarındaki millî hareketler ve İsmail Gaspıralı konusundaki araştırma ve tez çalışmalarıyla doktorasını tamamlamıştır.

Pınarer, BİLİMAR'da halen yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmaktadır.